1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, işçilerin ve alın teri döken emekçilerin kazanımlarını kutladığımız, işçi haklarının önemini vurguladığımız bir gün. Bu yıl da AK Parti olarak, çalışma ve sendikal haklara olan inancımızı ve desteğimizi bir kez daha vurgulamak üzere bu anlamlı günü kutluyoruz.

AK Parti olarak, işçi ve emekçilerin haklarına, refahına verdiğimiz önemi sadece bir politika meselesi olarak görmüyor, aynı zamanda toplumsal adaletin ve huzurun temel taşlarından biri olarak değerlendiriyoruz. Emekçilerin güvenceli çalışma koşullarına sahip olmalarını, insan haysiyetine yakışır bir hayat sürmelerini ve geleceklerine umutla bakmalarını son derece önemsiyoruz.

Kadınlar, toplumun temel direği olan iş gücünün önemli bir parçasını oluşturuyor. Ancak, dünyanın birçok yerinde ne yazık ki, hala yaşadıkları ayrımcılık ve adaletsizliklerle mücadele etmek zorunda kalıyorlar. İşte bu nedenle, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, kadınların çalışma hayatındaki yerini vurgulamak ve haklarını korumak adına da önemli bir fırsattır.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan “Kadınları dışlayan bir toplum gücünün ve potansiyelinin yarısından vazgeçmiş demektir”  ifadesiyle hayatın her alanında; kadınların emeğine ve toplumsal katkısına vurgu yapmıştır.  AK Parti olarak, kadınların iş gücüne katılımını artırmak ve çalışma hayatında daha fazla söz sahibi olmalarını sağlamak için kararlılıkla çalışıyoruz. Bu hedef doğrultusunda birçok programı ve projeyi uygulamaya koyduk.

Kadınların istihdamını teşvik amacıyla işveren sigorta prim payını belirli oranlarda karşıladık. Kadınlar için esnek çalışma saatleri uygulamasını başlattık. Doğum yapan sigortalı anneye verilen geçici iş göremezlik ödeneği ve emzirme ödeneğini artırdık. Doğum sonrasında yarı zamanlı çalışma hakkını getirdik. Kadınlar için iş ve aile yaşamını uyumlaştırma politikalarını hayata geçirdik. Engelli çocuğu olan anneye 5 yıl erken emeklilik imkanı getirdik. Kadınların üretimini desteklemek amacıyla, Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle evde üretimin satışından elde edilen geliri vergiden muaf tuttuk.

Kadınların iş gücüne katılımı, yoksullukla mücadelesi eğitim ile doğruadan orantılıdır. 2002-2003 eğitim-öğretim yılında kızların yükseköğretimde okullaşma oranı %13,5 iken eğitimde fırsat eşitliğine dayalı politikalarımız sayesinde bugün bu oran %49,5 düzeyine ulaşmıştır. Uygulanan bu ve benzeri politikaların etkisiyle, Türkiye’de kadın işgücüne katılım oranı, 2003 yılında 26,6 iken 2023 yılı itibariyle yüzde 35,1’e ulaşmıştır. Ayrıca kamuda istihdam edilen kadın oranı %40’ı aşmıştır.

Kadınların evde, tarlada, fabrikada akıl ve alın teriyle üretime katılması, sadece ekonomik açıdan değil, toplumsal ve kültürel açıdan da önemlidir. Mensubu olduğumuz medeniyetimizden aldığımız güç ile yeni gerçekleri ve ihtiyaçları da karşılayacak daha adil bir yapı oluşturulması için çalışmaya devam edeceğiz.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle, tüm işçi kardeşlerimizin ve özellikle kadın emekçilerin yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyorum.

Ayşe KEŞİR

AK Parti Kadın Kolları Başkanı / Düzce Milletvekili